ÇAVDARLI
Seni her anışta gözlerim dolar,
Kirpiğimin ucundasın Çavdarlı.
Anılar dilleşir yüreğim yanar,
Kuvvetimde, gücümdesin Çavdarlı.
Her mevsimde ayrı güzelliğin var,
Çevrede onurun, özelliğin var,
Yine senin sana benzerliğin var,
Başka türlü olamazsın Çavdarlı.
Niceleri gelip geçti yolundan,
Kirazın düzünden, uzun oluktan,
Karagölündeki alabalıktan,
Yemesine dayanamazsın Çavdarlı.
Koyunlu, sığırlı çobanlar gelir,
Colotun sırtında bir nefes alır,
O büyük yepeye bir selam verir,
Ne hoş manzaran var senin Çavdarlı.
Hamza’ nın mezarı belirli nokta,
Nasargöle üst tarafa kalmakta,
Kürdevan’ da ne var bilsek felekte,
Bilinmeyen sırların var Çavdarlı.
Tavkala’ da senin yayla evlerin,
Yaşadı içinde çok şaşortların,
Çobanlar kralı o civanların,
İsminle çok yaşayacak Çavdarlı.
Kemerli suyundan içenlere sor,
Çanaçağın düzünden geçenlere sor,
Kuzuyu koyundan seçenlere sor,
Yaylalarda bir sefadır Çavdarlı.
Lersman’ ın sırtında taa Taşı yola,
Çatalpanta ile veriri kol kola,
Yayla geçididir o Saperğula,
Doyulmaz ki semtlerine Çavdarlı.
Soğuğpunğarda mola verilir,
Çalar davul zurna kollar gerilir,
Kimisi dinlenir, kimi yorulur,
Doyulmaz ki pancarına Çavdarlı.
Güzel bir koruluk, minik ormanın,
Güz gelince savruluyor harmanın,
Bakamaya doyulmaz senin bu yanın,
Nakış, nakış işlenirsin Çavdarlı.
İnişli yokuşlu yolların senin,
Şirince söylenir dillerin senin,
Çevreye açılır kolların senin,
Doyulmaz ki sohbetine Çavdarlı.
Yazın türlü çiçek kokusu sende,
Nakış nakış kilim dokusu sende,
Kültürlüsü sende, aydını sende,
Geleceğe güvencesin Çavdarlı.
İlkbaharda sular coştumu sende,
Ağaçlar çiçek açtımı sende,
Göçmen kuşlar gelip utçumu sende,
Cıvıl cıvıl senin heryanın Çavdarlı.
Yazına doyum yok cennet gibisin,
Doğruluk özünde, melek gibisin,
Bütün yaşantınla mutlusun, şensin,
Dikenler üstünde gülsün Çavdarlı.
Kışın tipi, boran inanki bir hoş,
Fazla hırpalanma olursun sarhoş,
Kim demiş doludur, bu dünya bomboş,
İnsanın insanca yaşar Çavdarlı.
Çolotun sırtından güneş doğunca,
Aydınlanıp, karanlığı boğunca,
Anam sarıkızın sütünü sağınca,
Bol olur kaymağın, sütün Çavdarlı.
Kançala gözümün önünden gitmez,
Suyundan içmesem asla affetmez,
İnsanların ne hoş, mertliğin bitmez,
Kültürünle bir örneksin Çavdarlı.
Laşetın taşında kavalım kaldı,
Artık sende benim hayalim kaldı,
Hatırandan başka bende ne kaldı,
Hasretine doyamadım ki Çavdarlı.
Doğuda Koğlardan taa Bokelet’ a,
Kuzeyin Çıslığev, Nabelğava’ a,
Batı Harğ’ ı takip Trilayet’ a,
Güneyin yaylalar dolu Çavdarlı.
Ne söylesem artık hepsi boş oldu,
Hayal oldu, yalan oldu, düş oldu,
Ağladı Enis’ in gözleri doldu,
Geçmişten ne kaldı sende Çavdarlı.
Enis TEK Emekli Öğr.
ÇAVDARLI KÖYÜM
Doğup büyüdüğüm Çavdarlı köyü
Unutmadım seni canım Çavdarlı
Elli beş yıldır hasretini çekerim
Kalbimde saklısın canım Çavdarlı
Bahar gelir yeşillenir tarlalar
Sesiz kalan neşelenir yaylalar
Aklıma geldikçe yüreğim kanar
Aerden nerye geldik canım Çavdarlı
Eğri büğrü yolların ormana gider
Koyun kuzulamış bilmem kim güder
Az bulunur cihanda böylesi bir yer
Sen benim ilk aşkım canım Çavdarlı
Sarı çiçek açmış tarlaları bürümüş
Çantasını alan gurbet ele yürümüş
Ninem dedem toprak olmuş çürümüş
Benden selam olsun canım Çavdarlı
Otuz sekiz yılında gözüm sende açıldı
Konu komşu bu gurbete le saçıldı
Ey sorselim sende çok hatıram kaldı
O günleri unutamam canım Çavdarlı
Çıkardık cancağa oynardık mila
Davarı dökerdim o kara göla
Etrafın ormanlık yeşil bir vala
Yalancı cennetsin canım Çavdarlı
Pancarcı çıkardık temmuz ayında
Her derdi unuturduk işte o günde
Çıkardık nakorava dökerdik panta
Ne güzel günler idi canım Çavdarlı
Kavalımı takar idim belime
Çıkar idim tavkolanın yoluna
Selam olsun o bahçende gülüne
Soldurma gülün canım Çavdarlı
Bir daha görmektir seni muradım
Bir hiçin uğruna ateşe yandım
Fakir selefettin sorarsan adım
Hiç duydunmu beni canım Çavdarlı
SELEFETTİN GÜMÜŞ 28 09.2016
Kardeşim Enis’in o güzelim şiirini yüzlerce okudum,şu gittiğimde ne Hamza kalmış ne Kemerli ne Kürdevan bir iki korsan hepsini yıkmış gitmiş üzüldüm üzüldüm üzüldüm.